. Yüreğinde sıkıntı olan, göğsünü - bağrını yırtan, karamsar, kötü düşünceli, huzursuz, gönlü - kalbi dar olan daralan, akşamları üzüntü ve dertleri artan kimseler için yukarıdaki ayet-i kerimeleri taharet-i kamile halinde gusül abdesti alıp temiz bir kağıda yazıp üzerine 41 defa Fatiha Suresi'ni okuduktan sonra yukarıda zikri geçen çeşitli ruh hastalıklarına müptela olmuş bir kimsenin üzerine takılırsa, biiznillah çok kısa zamanda şifaya nail olur. Gerekirse hastalığın ağırlık derecesine göre üç veya yedi gün, bir bardak suya ve hastaya okunup nefes edilir. Kaynak Havas Gizli İlimler Hazinesi, cilt 1, sayfa 247-249. Haberler > Korkuyu İliklerinize Kadar Hissedeceğiniz Gerçekten Yaşanmış 5 Ruh Çağırma Seansı - 1800 Anlaşılan bu gece uyku yok... 1. ''Gelen ruhun gittiğine emin olmadan fincanı çeviren bir grup ölmüştü.'' ''Bir dönem öğrenciyken yurtta arkadaşlarımla ruh çağırma seansı yapıyorduk. Ölen ünlü kişilerin ruhlarını çağırıp bu sınavı geçebilecek miyim, bu kişiyle evlenebilecek miyim gibi sorular soruyorduk. Fincan da ona göre evet evya hayır yazısına gidiyordu. O zamanlar oraya bir ruhun geldiğini, kimsenin fincanı şaka olsun diye itmediğini biliyorduk. Gerçekten orada bir enerji vardı. Bunu 3-4 kez daha yaptık. Son yapışımızda da hepimizin uykusu geldi ve ruhtan aramızdan gitmesini, uyumak istediğimizi söyledik. Çünkü daha öncesinde gelen ruhun gittiğine emin olmadan fincanı çeviren bir grubun öldüğünü duymuştuk. Ruh gitmeden fincanı çeviremezdiniz. Zaten odada görünmez bir varlık varken uyumamız da imkansızdı. Israrla ruha burada olup olmadığını soruyorduk ve o hep evet diyordu. En sonunda Ayet-el Kürsi bilen bir arkadaşımızı çağırdık, o duayı okudu biz de bildiğimiz duaları okuduk. Ve birkaç kez daha ruha odada olup olmadığını sorduk. Fincan hiçbir şekilde kımıldamadı. Gittiğine emin olmuştuk ama ondan sonra bir daha hiç ruh çağırma işlerine girmedim. O gece aşırı korkutucuydu.''durgunnehir 2. ''Hepimiz aynada siyah bir duman görüyorduk arkadaşımız ise bir çocuk görüyor ve sohbet ediyordu.'' ''Liseye giderken dersleri durmadan asıyorduk, bir gün arkadaşımızın evine gittik. 6 kişiydik ve aramızdan bir arkadaşımız İran kökenliydi. İranlı arkadaşımız bize ruh çağırabileceğimizi söyledi ve yapılması gerekenleri anlattı. Sonra hepimiz elele tutuştuk ve biraz bekledik. Hepimize ağırlık çöktü ve bir anda aynadan siyah dumanların tüttüğünü gördük. Acaba tansiyonumuz mu düştü diye birbirimize sorarken bir kız arkadaşımız ''Bize gele gele bu çocuk mu geldi'' dedi. Biz hiçbir şey göremiyorduk ama o bir çocuk görüyordu. Onunla konuşmaya başladı ve aynada gördüğü çocuğun söylediklerini bizi iletmeye başladı. Bir arkadaşımıza babasının akşam iş için İzmir'e gideceğini söyledi, bana kimya sınavından düşük not alacağımı söyledi. Sonra o günü öyle kapattık. Ertesi gün okulda buluştuğumuzda arkadaşımız o akşam babasının iş için İzmir'e gittiğini söyledi ve şok olduk. O gün sınav sonuçları açıklandı ve ben kimyadan düşük not aldım. O gün bu aynadaki çocuğa inanmaya başladık ve bu davetleri yapmaya devam ettik. Ama o ruh bizi istemiyordu, yavaş yavaş şu gelmesin bu gelmesin demeye başladı ve onunla konuşan kız arkadaşımızla tek başına konuşmaya başladı. Arkadaşımız bizden iyice uzaklaştı ve hırçınlaştı. Birgün hoca ona kızdığında ''Kocan akşam eve geç geldiği için sinirini benden çıkartma'' dedi, doğruydu hoca şok oldu. Disipline gönderdiler kızı. Bir gün bize gelip bu servise binmemiz gerektiğini, hepimizden hesap soracağını söyledi. O gün servisin tekerleği patladı ve kaza yaptık. Kız ailesini de evde böyle tehdit ediyordu, herkes iyice gerilmişti. Doktora gittiler fakat hiçbir sonuç alamadılar. Sonra ailesi okuldan kaydını aldı. Öğrendik ki bir gece ''Bakın ben uçacağım hepiniz inanacaksınız'' deyip 3. kattan atlamış ve kolları ile bacaklarını kırmış. Ailesi de onu uzaklaştırmaya karar vermiş ve sonrasında taşındılar. Birdaha hiç görüşmedik.''denizerdem 3. ''Arkadaşımız daha fazla dayanamadı ve fincanı camdan dışarı attı. Ertesi gün...'' ''Bu hikayeyi anlatırken bile tüylerim diken diken oluyor hala. O geceyi unutamıyorum. O geceden önce arkadaş ortamında birbirimizi korkutmak ve eğlenmek için şakadan ruh çağırma seansları yapıyorduk ve hep bir kurban seçiyorduk. Birimiz fincanı ittiriyordu, kartlarla oynuyordu falan çok eğleniyorduk. Fakat o gece saat 3'te gerçekten ruh çağırmak istedik. Hepimiz biraz korkuyorduk. Bi anda fincan kımıldamaya başladı, kim yapıyor falan diye sorduk takip ettik. Kimse parmağıyla oynatmıyordu gerçekten ruh gelmişti!Ruha bir şeyler sormaya başladık, her şeyi bildi. Belki aramızdan biri yapıyordur diye o arkadaş grubunda kimsenin cevabını bilmeyeceği daha özel soruları sorduk. Fincan onlara da yanıt veriyordu iyice korkmaya başladık. Evin sahibi arkadaşımız ağlamaya başladı, iyice korkmuştu. Yeter artık, şakayı durdurun falan diyordu. Hepimiz erkeğiz bu arada ve çoğumuzun gözünden yaşlar gelmeye başladı. Arkadaşımız hüngür hüngür ağlıyordu. Ruha gitmesini rica ettik ama o da gitmiyordu arkadaşımız iyice hıçkırmaya başladı. En sonunda dayanamadı ve fincanı alıp camdan dışarı attı, ruhlara ve bize küfretti. Sonra biz evlerimize gün ise mahallede bir bağrış çağrış vardı ve ağlama sesleri duyuluyordu. Seslerin geldiği ev dün gece ruh çağırdığımız evden geliyordu. Gece bir anda arkadaşımızın babası kalp krizi geçirerek ölmüştü. Hepimiz şok olduk çünkü biliyorduk ki ruh gitmeden fincanı açarsan birileri ölürdü.'' 4. ''Sırtımda üç tırnak izi vardı ve hepsi kabarık, kırmızıydı...'' ''Ben hariç tüm arkadaşlarım ruh çağırmaya inanıyordu ve ben de eğlence olsun diye kabul ettim. Toplandık ve ruh çağırma için gerekli olan şeyleri yaptık. Ben de inanmadığım için ruha seslenirken ruhtan fiziksel bir şey yapmasını istiyordum. Hadi omzuma dokun, sırtıma vur falan gibi şeyler söylüyordum. Biraz zaman geçtikten sonra aniden sırtımda bir acı hissettim. Şok olmuştum ve ne yapacağımı bilemedim. Hemen üstümü çıkarttım. Sırtımda üç tane tırnak izi vardı ve tırnak izlerinin yeni yapılmış olduğu belliydi. Hepsi kırmızıydı ve izler kabarıktı. Çok korktum.'' 5. ''Beni göstererek o gitsin dedi.'' ''Yaz okuluna gidiyordum o zaman 18 yaşındayım, takıldığım kişiler de 22-23 yaşlarında. Yan bloktaki arkadaşlarımız ruh çağırıyormuş, bizi de davet ettiler. Ben gitmek istemedim, çok ısrar ettiler. Sonunda kabul edip gittim. Ben içeri girince sorular soruyorlar ve cevaplarını alıyorlardı ama bir anda durdular. Biz içeri girdiğimizde ruh o gitsin demiş. Tabi onlar da odadaki herkesin ismini söylüyor, ona göre fincan evet ya da hayıra gidiyor. Benim ismimi söylediklerinde evete gitti. Benim gitmemi istiyormuş, ben de o zamanlar 5 vakit namaz kılıyorum. Böyle şeylerin de günah olduğunu biliyorum. Öyle deyince ben de çıktım gittim. Arkadaşlarım biraz daha devam etmiş ve sonrasında da korkudan uyuyamamışlar. Çünkü bütün gece biri camı tıklatıyormuş ama baktıklarında kimseyi göremiyorlarmış. Sonra kızlar yazılar yazıldığı görmüş. Başkalarını çağırıp yazıları gösterdiklerinde ise yazıların kaybolduğunu fark etmişler. O gün baya korkmuşlardı, sonra evlerine döndüler ve hocaya gittiler. Ancak o şekilde kurtuldular.'' Bu içerikler de ilginizi çekebilir; Giriş Tarihi 2103 Son Güncelleme 2106 ABONE OL Televizyon ekranlarının en çok izlenen bilgi ve kültür yarışması Kim Milyoner Olmak İster yeni bölümüyle ATV ekranlarında izleyicisiyle buluşuyor. Kenan İmirzalıoğlu’nun sunduğu Milyoner’de az önce sorulan soru izleyenleri televizyon ekranına kilitledi ve Vücutta korku, stres gibi duygulara karşılık gelen tepkileri ortaya çıkaran sinir sistemi bölümüne ne ad verilir? sorusunun yanıtı merak konusu oldu. Haberimizin devamından Kim Milyoner Olmak İster programındaki, Vücutta korku, stres gibi duygulara karşılık gelen tepkileri ortaya çıkaran sinir sistemi bölümüne ne ad verilir? sorusunun cevabına ulaşabilirsiniz. Vücutta korku, stres gibi duygulara karşılık gelen tepkileri ortaya çıkaran sinir sistemi bölümüne ne ad verilir? A- Empatik sinir sistemi B- Antipatik sinir sistemi C- Nörotik sinir sistemi D- Sempatik sinir sistemi cevap- D Oxford Üniversitesi tarafından yürütülen bir araştırmanın sonuçlarına göre, koronavirüs hastalarında teşhis konulduktan aylar sonra da semptom görülebildiği kaydedildi. 19 Ekim 2020 1647 / Sağlık Oxford Üniversitesi tarafından yürütülen bir araştırmanın sonuçlarına göre, koronavirüs hastalarında teşhis konulduktan aylar sonra da semptom görülebildiği kaydedildi. İngiliz Oxford Üniversitesi’nin yürüttüğü araştırmada, yeni tip koronavirüs Covid-19 hastalarında teşhis konulduktan aylar sonra bile bazı semptomların görüldüğü belirtildi. AA’nın aktardığına göre, araştırmacılar Oxford Üniversitesi hastanesinde mart-mayıs arasında tedavi gören 58 Covid-19 hastasını inceledi. SEMPTOMLAR TABURCU EDİLEN HASTALARIN BÜYÜK KISMINDA GÖRÜLDÜ Çalışmada, taburcu edilen hastaların büyük kısmında nefes darlığı, yorgunluk, kaygı ve depresyon gibi rahatsızlıkların görüldüğü belirtilerek, teşhis konulduktan 2 ila 3 ay sonrasında bile bu semptomların sürdüğüne işaret edildi. Bu hastaların bazı organlarında anomalilerin saptandığını ifade eden uzmanlar, uzun süreli iltihaplanmanın bu duruma yol açmış olabileceğini kaydetti. Teşhis konduktan 3 ay sonra bile hastaların yüzde 60'ının akciğerde lekelenme ya da iltihap görüldüğü bilgisine yer verilen araştırmada, rahatsızlığı atlatanların yüzde 30'unun böbreğinde, yüzde 26'sının kalbinde ve yüzde 10'unun karaciğerinde bazı hasarların tespit edildiği aktarıldı.

yürek sıkıntısı türlü korkular ve teşhis konulamayan hastalıklar için