. +90 535 457 79 09 AnasayfaHakkımızdaGizlilik Doğal Yaşam Rehberi +90 535 457 79 09 Giriş Yap / Üye Ol Sepet / ₺0,00 0 Sepetinizde ürün bulunmuyor. 0 SepetSepetinizde ürün bulunmuyor. Açıklama Ek bilgi İnceleme 1 DİKKAT Sertifika / Belge İptal / İade / Cayma / Kargo Koşulları 1. sınıf kalitede Cips Fıstık Lüks – Soslu 1 Kg, fistikSıkça Sorulan SorularSoslu Cips Fıstık Nereden Alınır?Soslu Cips Fıstık Fiyatları?Soslu Cips Fıstık Zararlı mı?Soslu Cips Fıstık Toptan?Soslu Cips Fıstık Kaç Kalori?Fıstık Çeşitleri?Soslu Cips Fıstık Nasıl Yapılır?Ağırlık1 kgBoyutlar15 × 15 × 15 cmMarkaMaslahat Cips Fıstık Lüks – Soslu 1 Kg için 1 inceleme5 üzerinden 5 oy aldı Maslahat – 27/07/2022Değerli müşterimiz; ürünlerimiz hakkında inceleme, değerlendirme ve yorumlarınızı rica eder keyifli alışverişler yap DİKKATSatışa sunulan hiç bir ürün ilaç veya ilaç yerine geçen tıbbi ürün değildir. Ürünlerimiz günlük tüketime uygun, tüketilmesi doktorlar ve tıbbi uzmanlar tarafından da önerilen bitkisel, hayvansal ve diğer gıda ürünleridir. Herhangi bir hastalık veya rahatsızlık için, mutlaka tıbbi yardım almanız gerekmektedir. Ürün içeriğinde bulunan çeşitli bileşenlere karşı alerjiniz olabilir veya sonradan gelişebilir. Ürünü satın almak, tüketmek, tamamen müşterilerimizin kendi sorumluluğunda olup, ürün bileşenleri hakkında bilgi edinmek, araştırma yapmak, tüketilmesi halinde gelişebilecek herhangi bir reaksiyona karşı önlem almak yine müşterimizin satışınızı yaptığımız ürünlerin geneli, doğal, organik ve katkısız olduğu için doğal yapısı gereği bozulma, ekşime, küflenme, çürüme ve benzeri durumlar diğer uzun raf ömrü olan katkılı, koruyuculu market ürünlerine göre daha hızlı oluşabilmektedir. Her doğal ürünün kendi yapısı, kimyası gereği belirli sürelerde tüketilmesi ve ürün özelliklerine göre gerekli olan ortam ve ambalajlarda saklanması gerekir. Bu koşullar tamamen müşterilerimizin görselleri temsili ve örnektir. Ulaşacak olan ürünler anlatılan kalite ve özelliklerde olup, farklı ambalaj ve formlarda olabilir. İptal / İade / Cayma / Kargo Koşulları için TIKLAYINIZ Birlikte Alınan Benzer Ürünler 5 üzerinden oy aldı ₺105,00 KDV Dahil 500g Şişe Ambalajda. 5 üzerinden oy aldı ₺60,00 KDV Dahil 500g Vakum Ambalajda. 5 üzerinden oy aldı ₺125,00 KDV Dahil 1 Kg Vakum Ambalajda. 5 üzerinden oy aldı ₺73,00 KDV Dahil 600-700g Aralığında Vakum Ambalajda. 5 üzerinden oy aldı ₺110,00 KDV Dahil 1 Kg Vakum Ambalajda. 5 üzerinden oy aldı ₺109,00 KDV Dahil 1 Kg Vakum Ambalajda. 5 üzerinden oy aldı ₺43,00 KDV Dahil 1 Kg Özel Şeffaf Ambalajda. 5 üzerinden oy aldı ₺60,00 KDV Dahil 1 Kg Özel Şeffaf Ambalajda. - 1651 Güncelleme - 1651 Soya fasulyesi diğer bitkilere oranla daha çok protein barındırdığı için tercih ediliyor. Fakat Araştırmacıların bir kısmı soya fasulyesini yemelisiniz derken, diğer bir grup zararlı olabileceğini düşünüyor. Tıp alanını ikiye bölen Soya fasulyesinin faydaları ve zararları nelerdir? İşte soya fasulyesi hakkında bilinmesi gerekenler... Soya fasulyesinin ana vatanı Uzak Doğu olmasına rağmen 1700 yılların sonunda farklı kıtalara yayılarak tüm dünya mutfağına girmeyi başarmış bir besin kaynağıdır. Soya diğer sebzelere göre oldukça yüksek protein içermesiyle de tercih nedeni olmuştur. Araştırmacıların bir kısmı soya fasulyesini yemelisiniz derken, diğer bir grup zararlı olabileceğini düşünüyor. Bu konuyla ilgili ortak bir görüş olmasa da soya fasulyesi içinde bulunan birçok vitamin ve mineraller onu tüketmeye yöneltiyor. Dünyada patatesten sonra en fazla üretilen sebze olarak karşımıza çıkıyor. Soya fasulyesinin bu iki yönlü fikir ayrılığı yüzünden bizde iki yönlü bir soya fasulyesinden bahsedeceğiz. Soya fasulyesi işlemden geçirilmemiş haliyle yararlı, işlemden geçirilip takviyeleri için zararlı demekte mümkün olabilir. Soya fasulyesinin faydaları nelerdir? Soya fasulyesi lif kalori oranı yüksek olması nedeniyle ölçülü miktarda tüketmek gerekiyor. Örneğin 100 gr pişirilen soya fasulyesi 173 kalori ihtiva ediyor. Ancak beraberinde de 6 gr lif içermesi sindirim sitemine gerekli olan lifin %24 ünü karşılıyor. Ayrıca 100 gr bir soya fasulyesinin içinde 17 gr protein var yani diğer tüm bitkisel gıdaların üzerinde bir oran içermekte. Amerika Devleti Tarım Örgütü’nün belirlediği bu rakamlar 4 yaş üzeri ve günlük alınması gereken 2000 kalori baz alınarak belirlenmiştir. Bu belirlenenler elbette ki her kişide aynı olmaz. Yüksek kolesterol üzerinde etkisi oldukça büyük olan soya fasulyesi, LDL ve kolesterolü düşürdüğü yönünde yapılmış deneyler mevcut. Ayrıca menopoza giren ve sonrasında sorunlar yaşayan kadınlarda ve yaşı ilerlemiş erkeklerde yüksek kolesterolü düşürdüğü gözlenmiştir. Kişilerin farklı metabolizma ve yapıya sahip olduklarını düşünürsek, soya fasulyesi kullanımını doktora danışmakta yarar var. Kanser için tedavi amaçlı kullanılmakla beraber daha çok ilerlemiş yaşlarda çıkan prostat kanseri üzerinde yoğun olarak araştırmalar yapılmaktadır. Bu araştırmalar kanserin yayılmasını önlediği ve geciktirdiği yönünde karşımıza çıkıyor. Soya fasulyesinde bulunan genistein ve daidzein adlı iki bileşenden kaynaklanıyor. Genistein bileşeni kanserli tümörü öldürüyor. Kanserin gelişimini yavaşlatan P53 proteinin artırılmasını sağlayan bu bileşim mevcut kanser tümörünün ölmesinde büyük rol oynuyor. Ancak bu P53 proteini aşırı dozda kullanmak, vücutta farklı kanser türlerini tetiklediği yönünde bir iddia olduğunu düşünürsek, soya fasulyesi ve takviyesi kullanırken bir doktor yardımı almak kesinlikle gereklidir. Soya fasulyesi kemiklerin güçlenmesinde de oldukça zengin vitamin ve mineral içeriyor. Magnezyum oranı yüksek olan bu bitki gerekli ölçülerde alındığında ilerleyen yaşlarda oluşan kemik kaybını da önlediği kanıtlanmıştır. Diyabet hastaları üzerinde de fayda sağladığı gözlemlenmiş olup, karaciğerin fonksiyonunu da artırmaya yardımcı olmaktadır. Menopoz döneminde kullanılan soya fasulyesi de ter basması gibi belirtileri daha azalmasını sağlandığı belirtilmiş. Soya fasulyesi içerik olarak çok iyi bir listeye sahip olsa da bazı hastalıkları da tetiklediği durumlar mevcut. Meme kanseri, Hipotiroit, Troid, erkeklerde testosteron seviyesinde azalma örnek olarak verilebilecek bazı hastalık gruplarıdır. - 1701 Son Güncellenme - 1703 Güncelleme - 1703Günden güne popüleritesi artan soya sütünün birçok faydası olduğu biliniyor ama zararları olduğunu biliyor muydunuz?Soya sütü gitgide daha kolay erişilebilir ve daha çok kişinin tükettiği bir süt türü olmaktadır. İnek sütünün aksine soya sütünde laktoz adlı şeker bulunmaz. Bu da laktoz intoleransı olan yani bu şekeri sorunsuz sindiremeyen kişiler için soya sütünü iyi bir alternatif yapar. Güçlendirilmiş soya sütü, iyi bir protein, demir, B vitamini ve kalsiyum kaynağı doymuş yağ ve kolesterol içeriği de düşüktür. Ancak bazı araştırmalara göre, bazı durumlarda soya sütünün zararları da söz konusu olabilir ve dikkatle tüketmek alerjileri kendi bağışıklık sisteminizin bir gıdayı zararlı, yabancı bir madde gibi görmesi ve ona saldırması sürecidir. Soya sütü konusunda zararlı madde, yani alerjen, bir grup proteindir. Bu alerjene tepki olarak vücudunuz histamin ve diğer kimyasalları kan akışına sokar, bu da alerjik belirtilerin görülmesine yol sütüne ve diğer ürünlere alerji genellikle çok ciddi değildir ancak rahatsızlık verici olabilir. Soya alerjisi belirtileri arasında cildin kızarması, ağzın karıncalanması, derinin kaşınması, şişmesi, karın ağrısı, burnun akması veya nefes alırken zorlanma bulunur. Soya sütüne çok ciddi reaksiyon gösterilmesi oldukça sütünün zararlarından biri erkeklere özeldir. Soya sütünde ve diğer soya ürünlerinde izoflavon denilen bir tür protein bulunur. Fazla izoflavon tüketimi hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda fertiliteyi yani doğurganlığı azaltmıştır. 2008 tarihli araştırmada, soya gıdalarını tüketmenin, sperm yoğunluğunu azalttığı sütü içmek vücudun tiroit ilaçlarını emme yeteneğine müdahale edebilir. Ayrıca eğer iyot eksikliği varsa veya tiroitle ilgili başka problemler görülüyorsa sorunlar doğabilir. Soya sütündeki izoflavonlar vücuttaki iyotuazaltabilir, bu da tiroidin gerekli işlevi gösterememesine sebep olabilir. Ancak ülkemizdeki çoğu kişi iyotlu tuz tükettiği için soya tüketimiyle kaybedilen iyot genellikle sütünde östrojene benzer bir hormon olan fitoöstrojen vardır. Fitoöstrojenler hormonla alakalı kanserlerde, özellikle de meme ve prostat kanserlerinde etki gösterebilirler. Her ne kadar çalışmalar çelişen sonuçlar vermiş olsa da bazı bulgulara göre soya sütü ve soya ürünlerinin tüketimi meme kanseri hücrelerinin büyümesini ayrıca göğüs kanseri ilacı tomoksifenin etkinliğini azaltabilir, dolayısıyla bu ilacı alanların soya ürünü tüketmesi Sağlık Soya sosu, sağlıklı beslenmenin mucize gıdası mı yoksa bize sinsice zarar veren tehlikeli bir zehir mi? Kaderi, göklere çıkarılmakla yerin dibine batırılıp lanetlenmek arasında gidip gelmek olan soya sosu hakkında kararı, kendiniz verin. Soya fasulyesinden elde edilen soya sosunun kökeni Doğu ve Güneydoğu Asya mutfağı olsa da artık Batı ve dolayısıyla Türk mutfağına da girmiş ve buralarda da kendine sağlamca bir yer edinmiştir. Ancak aynı zamanda içerdiği yüksek sodyum ve bazı bünyelerde etkili olan alerjik yapısı gibi nedenlerle birtakım şüpheleri de beraberinde getiren soya sosu hakkında tartışmalar pek bitmiyor. Soya sosunun sağlığa zararlı mı yoksa yararlı mı olduğu; hamilelikte tüketim için uygun olup olmadığı, alerjisi, içeriği ve ne kadar tüketilmesi gerektiği gibi sorular hepimizin kafasını kurcalıyor. İşte size kendi kararınızı vermenize yardımcı olması için soya sosu hakkında bilinmesi gerekenler! Soya sosu nedir, ne değildir? Soya sosu; geleneksel olarak, haşlanmış soya fasulyesi, kavrulmuş tahıllar, tuzlu salamura suyu ve bir tür mantar püresinin, 18 aya kadar fermente edilmesi neticesinde elde ediliyor. Tam bir protein kaynağı olan soya sosu, bir çorba kaşığında sadece 11 kalori içermesi, yağ ve kolesterol barındırmaması sayesinde sağlıklı beslenenlerin tercih ettiği bir sos. Peki nerelerde kullanılır bu sos? Sofrada tuz niyetine kullanabilir, tavada soteleyeceğiniz sebzelere ekleyebilir ya da sarımsak ve zencefille karıştırarak özellikle mantarlar ve tavuk eti için marinasyon malzemesi olarak değerlendirebilirsiniz. Soya sosunun ayrı bir lezzet kattığı tarifleri mutfağınızda pişirebilirsiniz. İçerdiği riboflovin, göz yorgunluğunu alır, kataraktın önlenmesi ve tedavisinde oldukça etkili bir maddedir. Vücutta çok sayıda kimyasal reaksiyona girerek antikorlar üreten B6 vitamini içermesi sayesinde pek çok hastalığa karşı koruma sağlar. B6 vitamini, kandaki hemoglobin sayısının düşmesini engelleyerek anemiyi, egzama türü cilt rahatsızlıklarını, yorgunluk hissini engeller; kalp-damar hastalıklarına karşı koruma sağlar. B3 vitamini olarak da bilinen niasin ise, kolesterolü düşürmede etkili; panik atakları azaltmada yardımcıdır. Soya sosunun faydaları nelerdir? Soya sosu, vücudumuz için gerekli olan mineralleri de barındırır. Vücudumuzda bulunan ve enerji gerektiren bütün metabolik olaylarda enerji dönüşümünü gerçekleştiren bir katalizör görevi yapan magnezyum, bunlardan biridir. Eksikliği; enerjisiz kalmaya, kronik yorgunluğa yol açar. Magnezyum, ayrıca, stresi azaltır; kalp sağlığı için yararlıdır. Yine soya sosunda bulunan bakır minerali de kemiklerimiz ve vücut dokusunun yenilenmesi için gerekli olduğu gibi kanın pıhtılaşmasında da rol oynar. Karaciğere faydalıdır. Bakır gibi manganez de bağ dokularının ve kemiklerin güçlenmesi için faydalıdır. Ayrıca, vücuttaki proteinin sentezlenmesini sağlayarak enerji oluşumuna olanak verir. Bağışıklık sistemini güçlendiren; çocukların büyüme ve gelişiminde rol oynayan demir de soya sosunun içerdiği bir başka yararlı mineraldir. Vücudumuzda her hücrede bulunan fosfor da, yine, soya sosunda bolca bulunur. Canlılar için vazgeçilmez olan fosfor, kemik ve diş oluşumunda rol oynar; dokuların onarılmasında ve çocukların büyümesinde gerekli olan protein sentezinde de etkilidir. Fosfor, karbonhidrat ve yağların vücudumuz tarafından kullanılmasına yardımcı olur. Soya sosunun fermantasyon sürecinde proteinlerin ve karbonhidratların çözülmeleriyle açığa çıkan bileşenleri; bağışıklık sistemini, sindirim sistemini ve kardiyovasküler sistemi destekler. Bağışıklık sistemi için yararlı olduğunu kanıtlayan araştırmalar vardır. Ayrıca, soya sosunun Tip 2 Diyabet'i önleyici etkisi olduğunu gösteren ön çalışmalar da yapılmıştır. Ancak bu yöndeki araştırmalar devam ettiğinden henüz kesin sonuçlara ulaşılamamıştır. Soya sosunun zararları nelerdir? Soya sosu, içerdiği yüksek sodyum nedeniyle tansiyon ve kalp-damar sağlığı için sorun teşkil edebilir. Bu nedenle tuz yememesi gerekenler, soya sosundan da uzak durmalıdır. Her ne kadar soya sosundaki sodyumun normal sofra tuzundan farklı olduğuna dair teoriler ortaya konmuşsa da araştırmalar, henüz, soya sosunun “tuz” kaynaklı risk faktörü olabileceği gerçeğini ortadan kaldırmaya yetecek düzeyde değildir. Soya alerjisi ise bir çeşit gıda alerjisidir. Yaygınlığına dair bir araştırma yapılmamıştır ama çocuklarda, yetişkinlere oranla daha sık görülür. Hayati tehlike oluşturabilecek gıda kaynaklı alerjik reaksiyonların önemli bir kısmıyla ilişkilendirilmektedir. Soya alerjisi, soya alındıktan sonraki ilk birkaç dakikayla birkaç saat arasında belirti verir. Genellikle ağızda kurdeşen ve kaşıntı şeklinde kendini gösterir. Nadir durumlarda ise ciddi hayati tehlikelere yol açabilecek semptomlar verir. Bu vakalar, daha çok astım rahatsızlığı olanlarda ve zaten diğer bazı gıdalara karşı da alerjik reaksiyon gösteren kimselerde gerçekleşir. Yaygın olarak görülen hafif alerjik reaksiyonlar; ağızda karıncalanma, kurdeşen, cildin kaşınıp pul pul dökülmesi şeklinde gerçekleşen egzama, dudak, dil, boğaz, yüz veya vücudun herhangi bir bölgesindeki şişme, hırıltılı ve/veya zor nefes alma, burun akıntısı, karın ve mide ağrısı, bulantı, kusma, ishal ve ciltte kızarıklıklar olarak ortaya çıkar. Soya veya soyalı ürünü tükettikten sonra bu gibi belirtiler görürseniz doktora danışmalısınız. Nadir görülen ve hayati tehlikesi olan durumlardaysa boğazda şişkinlik ve yumru oluşur; nefes almak zorlaşır. Tansiyon aniden düşüp kişi, şoka girebilir. Nabız artar; baş dönmesi, sersemlik hissi ve bilinç kaybı yaşanır. Böyle durumlarda acilen tıbbi yardım alınmalıdır. Soya sosu Hem yararlı hem zararlı mı? funnyloveblog Soya sosu, başka birçok gıda gibi insan vücuduna hem zararlı hem de yararlı etkileri olan bir besin olsa da sabıkalı ve şaibeli bir ürün olmaya devam ediyor. Proteinden ve daha önce bahsedilen mineral ve vitaminlerce zengin olmasının sağladığı yararların yanı sıra, kesin kanıtlarla desteklenemese de bol tüketim neticesinde kansere ve kullanan çocuklarda ileriki yaşlarda cinsel bozukluklara yola açabileceği iddiaları da vardır. Bu iddialar, bilimsel çalışmalarla kanıtlanmamış olsa da bizce, özellikle hamilelerin ve bebeklerin fazla miktarlarda yememesi, risk almamak adına daha doğru olacaktır. Ayrıca, soya sosunun bahsedilen yararlarının da geleneksel olarak uzun fermantasyon süreci sonunda üretilmiş soya sosları için geçerli olduğunu belirtelim. Marketlerde satılan soya soslarının çoğu, sadece 2 gün gibi kısa sürelerde kimyasal katkılarla üretildiklerinden, soya sosunun iddia olarak kalan risklerinin haricinde gerçek zararlar barındırır. Neticede, eğer bulabilirseniz, gerçek soya sosunu az miktarlarda tüketmenizde herhangi bir sakınca yoktur. Ama tuz kullanmaması gerekenler soya sosundan uzak durmalı; soya sosu alerjileri konusunda da dikkatli olunup belirti görüldüğünde hemen doktora danışılmalıdır. Yüksek oranda sodyum içermesi ve alerjenik bir gıda olması dışında soya sosuna atfedilen olumsuz iddialar, kanıtlanmış değildir.

soya soslu fıstık zararlı mı